Hatırlanacağı üzere yaklaşık 2 ay önce İstanbul’da bir okul müdürü silahlı saldırı sonucu vefat etmiş ve bu konuda sendikalar ortak tavır alarak 1 günlük iş bırakma eylemine gitmiştik.
13.07.2024 tarihinde Hatay/Antakya ilçesinde görev yapan okul müdürü G.Y’nin veli tarafından tehdit edildiğini bizzat söz konusu okul müdürünün bu konuda paylaşım yaptığı duyumunu aldık. Bunun üzerine yürütme kurulu başkanımız Deniz EZER okul müdürü G.Y’i 13.07.2024 tarihinde aramış ve geçmiş olsun dileklerinde bulunmuştu.
Eğitimciye yönelik şiddetin gündemde olduğu bir dönemde işini yapmaya çalışan Hatay Besim Ömer Akalın Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okul müdürüne yönelik veli tehditi kabul edilemez.. Ayrıca yapılan tehdit karşısında İl Milli Eğitim Müdürü ve İlçe Milli Eğitim Müdürünün sessiz kalması, okul müdürünün sendikasının olayı geçiştirmesi özellikle eğitimciye yönelik şiddetin arttığı bu dönemde hoş olmamıştır.
Yasaları uygulayan kişilere tehdit şantaj ve şiddet ile yasadışı işlem yapmaya zorlamak suç olduğu gibi tehdit etmek ayrıca Anayasayamıza göre bir suçtur.
TÖBSEN olarak üyemiz olup olmamasına bakmaksızın eğitimciye yönelik şiddetin karşısında olacağımızı daha önce defalarca belirtmiştik. Yaşanan bu olayda okul müdürünü Hatay kurucu üyesi olmasına rağmen sendikasının üyesine yönelik bir tehdit karşısında sessiz kalması ayrı bir sorundur. Sendikacılığı güç dengesine göre yapmak adamcılık ve siyasi aidiyet üzerinden olaylara bakmak tehlikeli olduğu gibi bu aynı zamanda sendikal amaç ve görevler açısından ters bir durumdur.
Aşağıda yazılanlar Hatay/Antakya ilçesinde görev yapan okul müdürünün yaşadığı tehdit sürecini kendi ifadeleriyle yorum yapmadan aktarıyoruz;
‘’Hatay’da 67 gün devamsızlığı olan bir lise öğrencisinin sınıf geçirilmesi için okul müdürüne üstlerinden büyük baskı yapıldı. Buna rağmen kanunun gerektirdiğini yapan müdür öğrencinin devamsızlıklarını silmedi. Bu sebeple de okula gelen veli müdür yardımcılarının huzurunda “Senin kafana sıkacağım!” dedi.
Bunun üzerine durumu amirlerine ve kurucusu olduğu Eğitim Bir Sendikasına bildiren Okul Müdürü G.Y. ile ilgili sendikası bir basın açıklaması dahi yapmadı.
ÖĞRENCİNİN 67 GÜN DEVAMSIZLIĞINA RAZI OLAN İL MİLLİ EĞİTİM OKUL MÜDÜRÜNÜN 1 GÜN RAHATSIZLANMASINA TAHAMMÜL EDEMEDİ
Bu arada il milli eğitim müdürlüğünün bir toplantısına rahatsız olan eşini hastaneye götürdüğü için katılım gösteremeyen aynı okul müdürüne elinde sevk işlemlerine dair evrak olduğu halde o saatte hastanede olduğunu bildirdiği halde kendisine MOBBİNG yaparcasına inceleme başlatıldı.
SENDİKA HATAY’DA İŞVERENİN YANINDA
Öte yandan aynı sendikanın yönetim kurulu üyeleri Yusuf Tekin Yalnız Değildir hashtagleri paylaşırken ölüm tehdidi alan üstelik Eğitim Bir’in kurucularından olan okul müdürü G.Y. İle ilgili hiçbir paylaşımda bulunmadı.’’
Töbsen olarak bir kez daha belirtmek isteriz. Bizler eğitimciye yönelik her türlü şiddetin karşısındayız. Siyasi aidiyeti, yaşam tarzı,üyesi olduğu sendikaya bakmaksızın eğitimciye yönelik şiddet sarmalının karşısında olacağız. Ayrıca bu bakanlıktan,il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinden eğitimciye yönelik şiddetin karşısında tavizsiz bir duruş sergilemelerini talep ediyoruz.
TÜM ÖĞRETMENLER BİRLİĞİ SENDİKASI ADINA
YÜRÜTME KURULU BAŞKANI DENİZ EZER
her tarafta eşkiye namussuz şrf siz dolu..ciğeri beş para etmez mahluklar ülkesi..
Demek üstler kendine itaat etmeyen müdürlerin ipini çekiyor. İl milli eğitim mahkemesi böyle çalışıyor herhalde. Ama idam cezası yokki . Niye sendikası bunları söylemiyor. Belki öğretmenlerin haklarını koruyan ömk daha yasalasmadigi içindir.
Hatayda konu olan tehtit ve devamsızlık silme konusunda baskı yapıldı diye beyanat vermesi tamamen asılsız olup sadece deprem bölgesi olmasından Servis hizmeti başvurulmasına rağmen kendi imkanlarıyla günlük 120 km yol yaparak zaman zaman babasının göreve çıktığı zamanlarda okula gidemediği gece deprem olduğunda korkumuzdan okula salamadığımız doğrudur tamamen yıkılmış bir şehirden bahsediyoruz yapılan suçlama asılsızdır.
Şimdi Hatay’da konu olan öğretmene tehdit ve baskı tamamen asılsızdir burası deprem bölgesi servisimiz yoktur verilmemiştir konteynerlarda yaşıyoruz.tamamen yıkılmış bir şehirden bahsediyoruz kendi imkanlarımızla okumaya çalışıyoruz kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz